Bağımlılık, genel olarak bir kişiye, nesneye, varlığa hissedilen engellenemez arzu duyma veya bir başka iradenin yönetimi altına girme durumu olarak tanımlanır. Kişiler bu durumun ruhsal ve fiziksel sağlıklarını veya sosyal hayatlarını olumsuz etkilemesine rağmen bu durumu tekrarlamaya karşı önlenemez bir istek duymakta ve sürdürmektedir.1
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) madde bağımlılığını “kullanılan bir psikoaktif maddeye kişinin daha önceden değer verdiği diğer uğraşlardan ve nesnelerden belirgin olarak daha yüksek bir öncelik tanıma davranışı” olarak tanımlamaktadır.2
Depresyon ve anksiyete bozukluğu, madde kullanımı ve bağımlılığı ile birlikteliği en fazla olan ruhsal bozukluklar arasında yer alır. Depresyon ve anksiyete; bağımlılığın oluşmasında rol oynayabileceği gibi, bağımlılığın devam etmesinde de önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.1
Bazen bir ruhsal bozukluk bağımlılık davranışının ortaya çıkmasına sebep olabilir. Örneğin sosyal korkular, panik bozukluk gibi kaygı bozukluğu olan bireylerde kaygıyı azaltmak için kullanılan maddeler bir süre sonra daha fazla kullanılarak bağımlılık davranışının ortaya çıkmasına yol açabilir. Bazen de bir bağımlılık davranışının oluşturduğu güçsüzlükler nedeniyle ruhsal bozukluklar oluşabilmektedir.3
Uzun süreli madde veya alkol kullanımı depresyon belirtilerini beraberinde getiriyor. Aşırı alkol ve/veya madde tüketimi, uyuşukluk, pişmanlık hissi ve basit görevlerle bunalmış hissetme gibi depresyon belirtilerini tetiklemektedir. Bağımlılığı olan kişilerin, yoksunluk dönemlerinde giderek daha kötü depresif dönemler yaşama riski bulunmaktadır. Genellikle, profesyonel yardım almadan kullanmayı bırakmaya çalışmak daha da kötü depresyon duygularına sebep olmaktadır.3
Depresyonda olduğunuz dönemde, sigara veya içki tüketim miktarınız artabilir. Sigara ve alkol ilk başta geçici bir rahatlama hissi verebilir fakat uzun vadede durumu daha da kötüleştirir.4 Depresyon fiziksel sağlıkla yakından ilişkili bulunmaktadır. Alkolün zararlı kullanımı gibi faktörlerin çoğu depresyon durumunu etkilemektedir.5
Sigara içenlerde psikiyatrik bozukluklar toplum geneline göre daha yaygın olmaktadır. Sigarayı bırakmak için yardım isteyen hastalar arasında %30’a varan oranlarda depresyon ve %20 ya da fazlasında alkol kötüye kullanımı ya da bağımlılığı öyküsü bulunmaktadır.2
Sigara kullanımı bir çeşit kendine zarar verme davranışı olarak tanımlanabilir. Bu davranışın altında yatan sebeplerinin incelenmesi ve gerekli yardımların yapılması psikiyatrinin konusu olarak değerlendirilir. Bağımlılık düzeyinde olsun ya da olmasın, sigara kullananlarda depresyon, anksiyete bozukluğu ve psikotik bozukluklar gibi bazı psikiyatrik sorunların bunları kullanmayanlara göre daha fazla olduğu bilinmektedir. Bu ürünlerde yer alan nikotin, düzenli sigara ve tütün ürünlerinin kullanımı sonucu bağımlılığa yol açmaktadır.2
Esrar konusunda ekstra dikkatli olunması gerekmektedir. Esrarın zararsız olduğu bilgisi gerçeği yansıtmaz. Araştırmalar esrar kullanımı ile depresyon da dahil olmak üzere psikiyatrik hastalıklar arasında güçlü bir bağlantı olduğunu göstermektedir.4
Çok fazla alkol, sigara ya da madde tüketiyorsanız, mutlaka hekiminize başvurmanızı öneririz.4 Alkol kullanımından kaçınmalı veya alkol kullanımını azaltmalısınız. Depresyonu daha da kötüleştirecek yasa dışı maddeler kullanmamalısınız.5